- Amerika
- 04.07.2025 17:02
Amerika’da 30 yılı aşkın süredir yaşayan ve 15 yıldır kurucusu olduğu AmerikaliTurk.com ile Türk toplumunun sesi olan girişimci Deniz Çelik, dijital medyada önemli bir boşluğu doldurmaya devam ediyor
EFE KILIÇ / RÖPORTAJ
Amerika’da yıllardır büyük bir özveriyle çalışan, girişimci ruhuyla hem Türk toplumunun sesi olan hem de dijital medyada önemli bir boşluğu dolduran bir isimle tanıştırmak istiyoruz sizi: Deniz Çelik. Kendisi, Amerika’daki en yaygın Türk dijital platformlarından biri olan AmerikaliTurk.com’un kurucusu ve yöneticisi. 30 yılı aşkın süredir Amerika’da yaşayan, 15 yıldır da bu platform aracılığıyla binlerce insanın sesi, gözü ve umudu olan Deniz Hanım ile keyifli ve ilham verici bir röportaj gerçekleştirdik.
Sizi ve AmerikaliTurk.com’u tanıyabilir miyiz? Bu platformu kurarken sizi en çok ne motive etti?
Ben Deniz Çelik. AmerikaliTurk.com’un kurucusuyum. 30 yıldır Amerika’da yaşıyor, son 15 yıldır ise Amerikalı Türklerin sesi olmak için bu dijital platformu özveriyle yürütüyorum. AmerikaliTurk.com, yalnızca bir haber platformu değil. Bir el uzatma, bir ses olma, çaresizliğe destek olma amacıyla çıktığım bir yolculuğun adı. Kuruluş amacımız, Amerika’da yaşayan Türk toplumunun ihtiyaç duyduğu dayanışma duygusunu dijital ortamda birleştirmekti. Bugün 300 bine yakın takipçimizin yanı sıra, Amerikalı Türkler sosyal medyada ayda 50 milyon kişiye ulaşıyor ve yalnızca haber değil, duyuru, ilan, yardım ve kriz paylaşımlarıyla aktif bir rol oynuyoruz. Bu platform benim için bir haber kaynağı değil; aynı zamanda kimliğimin, özlemimin ve bu toplumun birlikte görünürlük ihtiyacının bir ifadesidir.
AmerikaliTurk.com bugün ABD’deki en büyük Türk dijital platformlarından biri. Bu başarıya nasıl ulaştınız?
Bu başarı tesadüf değil. Uzun yıllar süren sabır, toplumu tanıma ve güven oluşturma çabasının sonucudur.
•İçeriği güncel, doğru ve toplumun ihtiyacına yönelik oluşturduk.
•Sosyal medyada özellikle Instagram’da kısa, görsel ve etkili haberlerle yüksek erişim sağladık.
•Sadece bilgi vermedik, insanların yardımlaşma duygusuna da hitap ettik.
•Tarafsız, yargılamayan ve kapsayıcı bir dil benimsedik.
Bugün Amerikalı Türkler için yalnızca haber değil, ihtiyaç anında başvurulan bir dijital yuva haline geldik. En büyük gücümüz; hız, güven ve topluluk bilinci oldu.
Platformu New York’tan tüm ABD’ye yaymak kolay olmadı. Bu süreçte hangi zorlukları yaşadınız?
Her şeyi tek başıma ve sıfır dış destekle kurdum. Gece gündüz çalışarak içerik üretiminden sosyal medya yönetimine kadar tüm süreçleri kendim yürüttüm. O dönemde benzer sayfalar devlet destekliydi ya da aile sermayesiyle kurulmuştu. Benim tek dayanağım inancım ve kararlılığımdı.
Bugün sadece New York’ta değil, Amerika’nın dört bir yanında ve hatta Türkiye’de aktif olarak takip edilen bir platform haline geldik. Zorluklar çoktu ama her engel beni daha da motive etti.
Platformunuzun Türk diasporasına etkileri ne oldu? Topluluk kimliği oluşturabildiniz mi?
Evet, bu platform artık bir “topluluk merkezi” işlevi görüyor. Sadece haber değil, kayıp ilanı, acil yardım çağrısı, dayanışma kampanyası gibi her konuda başvurulan bir mecra haline geldik. Özellikle kriz anlarında; deprem, sağlık sorunu, sınır dışı kesintisi gibi olaylarda binlerce kişiyi bir araya getirdik. Kayıplar bulundu, yardımlar ulaştı. Bu dayanışma yalnızca dijital bir başarı değil, kenetlenmiş bir toplumun yansımasıdır.
Bugün farklı eyaletlerden, yaş gruplarından insanlar burada bir araya geliyor. En büyük kazanımımız; ortak bir dil ve birlik duygusudur.
Amerikan ve Türk kültürleri arasında bir denge kurarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Birleştirici bir dil kullanıyoruz. Ne “şucu” ne “bucu” olmak gibi bir amacımız var. Hiçbir siyasi gündeme dahil değiliz. Atatürk’ün ilke ve değerlerine bağlı, ilkeli bir çizgide ilerliyoruz. Hedefimiz, insanları ayrıştırmak değil, buluşturmak.
Sizi en çok zorlayan ve en çok gururlandıran olaylar nelerdi?
İnsani hikâyeler bizi en çok etkileyen alan. Örneğin, ailesi uzun süredir haber alamadığı bir kişiye bizim aracılığımızla bir akıl hastanesinde ulaşıldı. Tedavi sürecinden Türkiye’ye dönüşüne kadar yanında olduk. Bir diğer olayda, kayıp olarak aranan bir kişinin kimliği belirlenmeden defnedildiğini öğrendik. Bize ulaştığında yıkıldık. Bazen devlet görevlisi olduğunu söyleyen bazı kişiler bize tehdit bile savurdu. Ama aldığımız teşekkür mesajları, dualar ve samimi destek her şeyi unutturuyor.
En çok hangi içerikler ilgi görüyor?
Göçmenlik, vize, sınır dışı haberleri ve dayanışma temalı içerikler en çok ilgi görenler. Bu durum, toplumumuzun en temel kaygılarını ve hassasiyetlerini de ortaya koyuyor.
Amerika’daki Türk toplumunun sosyal dayanışması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ne yazık ki genel tablo yeterince birlik içinde olmadığımızı gösteriyor. Yardım eden, koşan çok güzel örnekler var ama bir o kadar da küçümseyen, çeken veya engel olan davranışlarla karşılaşıyoruz.
Bu güvensizlik duvarını aşmak zorundayız. Sayıca az olabiliriz ama birlikte hareket edersek etkimiz çok büyük olur. Eleştiriden çok, çözümün bir parçası olmalıyız. AmerikaliTurk.com’un varlık sebebi de tam olarak budur.
Amerika’daki yaşam sizi kişisel olarak nasıl dönüştürdü?
Yaklaşık 30 yıl önce ailemle birlikte Amerika’ya göç ettik. O zamanlar her şey daha basitti. Bugün ise süreç hem maddi hem manevi olarak daha zor. Ancak bizim kuşak, yokluklardan güç üreterek bu günlere geldi. Amerika’da yaşamak bana mücadele etmenin, uyum sağlamanın ve kendi yolumu çizmenin değerini öğretti. Bu platformu kurarken attığım her adımın temeli o yıllarda atıldı.
ABD’deki Türk diasporasına bir mesajınız var mı?
Sessiz kalmayın. Nerede yaşıyorsanız, kimliğinize ve toplumunuza sahip çıkın. Diaspora; ortak değerler ve sorunlar etrafında kenetlenmektir. Küçük bir destek bile büyük etkiler yaratabilir. Girişimciyiz, yetenekliyiz, çalışkanız ama organize olamıyoruz. İşte bu yüzden herkesin katkısı çok kıymetli. Herkes kendi hikayesini anlatmalı, görünmeli ve katkı sunmalı.
TÜRKSES Gazetesi hakkında düşünceleriniz neler?
Yeni kurulmasına rağmen dikkat çekici bir yayın çizgisi yakaladığını görmek sevindirici. Bu yolda başarılar diliyor, iş birliğine her zaman açık olduğumu belirtmek istiyorum. Amerika’daki Türk toplumu; girişimciliğiyle, dayanışmasıyla ve kültürel kimliğiyle ayakta durmaya devam ediyor. Deniz Çelik gibi vizyoner girişimciler, bu kimliğin hem dijitalde hem toplumsal alanda daha güçlü temsil edilmesine öncülük ediyor. Onun hikâyesi, bir ekranın ötesine geçen, kalplere dokunan bir yolculuktur. AmerikalıTurk.com’un her paylaşımında bu kararlılığın, bu adanmışlığın izleri görülüyor.
Türk diasporasının daha görünür, daha etkili ve daha örgütlü bir yapıya kavuşması için böylesi örneklerin çoğalması en büyük temennimiz. Bu sayfada yer almak, sadece bir başarıyı kutlamak değil, aynı zamanda geleceğe ilham olmaktır.
Bu özel söyleşi için Deniz Çelik’e teşekkür ediyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.