- Amerika
- 03.11.2025 12:07
.
Dr. Nadia Sharifi’nin Bakü’den New York’a uzanan yolculuğu. Tıp fakültesi öğrenciliğinden kültürel liderliğe uzanan bir hayat… Dr. Nadia Z. Sharifi, Azerbaycan U.S. Kültür Merkezi’nin kuruluş hikâyesini Türkses’e anlattı
EFE KILIÇ / Dr. Nadia Z. Sharifi, Azerbaycan U.S. Kültür Merkezi’nin kuruluş hikâyesini, Amerika’daki misyonunu ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin kalıcı gücünü Türkses’e anlattı. Efe Kılıç’ın sorularını yanıtlayan Dr. Nadia Z. Sharifi, “Hedefimiz; sadece Azerbaycan ve Türkiye toplumları arasında değil, tüm kültürel topluluklar arasında saygı, birlik ve kardeşlik duygusunu güçlendirmek” dedi.
Efe: Dr. Sharifi, röportajımıza hoş geldiniz. Okuyucularımıza biraz kendinizden ve yolculuğunuzun nasıl başladığından bahseder misiniz?
Nadia: Teşekkür ederim Efe. Ben Tahran’da doğdum, kökenlerim Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye dayanıyor. Ailem Sovyet döneminde özgürlük kısıtlamalarıyla mücadele etmiş bir kuşaktandı. Babam bu zorluklar nedeniyle Güney Azerbaycan’a göç etmiş ve deri ihracatıyla uğraşarak başarılı bir iş insanı haline gelmişti. Ben çocukluğumdan itibaren köklerime bağlı, çalışkan bir öğrenciydim ve hep tıp alanında ilerleme hayali kurardım. Şiraz’daki Pehlevi Üniversitesi’nde tıp eğitimine başladım. Ancak 1979 Devrimi’nden sonra İran’da uygulanan yeni İslami kurallar, tıbbın bilimsel ilkeleriyle çelişiyordu. Öğrenciler üzerinde artan baskılar ve kısıtlamalar beni büyük bir karar vermeye itti: Amerika’ya gitmek. Yeni bir başlangıç, özgürlük, eşitlik ve fırsatların ülkesi olan Amerika’da kendi “Amerikan rüyamı” gerçekleştirmeye karar verdim.

Efe: Peki Azerbaycan U.S. Kültür Merkezi’ni kurma fikri nasıl doğdu?
Nadia: Amerika’ya geldikten sonra Azerbaycan kültürünü, tarihini ve milli değerlerini tanıtmak için bir merkez kurma hayalim vardı. 22 Haziran 2016’da New York eyaletinde, kâr amacı gütmeyen bir kurum olarak Azerbaijan U.S. Cultural Center (A.U.S.CC)’yi kurdum. Amacımız; Azerbaycan halkı, kültürü ve tarihi hakkında bilgi ve farkındalık yaratmak, aynı zamanda ABD ile Azerbaycan arasında kültürel, ekonomik ve bilimsel bağları güçlendirmekti. Son 20 yıldır merkezimiz, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) ile pek çok etkinlikte iş birliği yaptı. Times Square’deki 1918 Azerbaycan Soykırımı protestolarından, Karabağ’daki Ermeni saldırılarına karşı düzenlenen mitinglere ve New York Türk Festivali’ne kadar birçok platformda yer aldık. Hedefimiz; sadece Azerbaycan ve Türkiye toplumları arasında değil, tüm kültürel topluluklar arasında saygı, birlik ve kardeşlik duygusunu güçlendirmek.
Efe: TADF çatısı altında da önemli görevler üstlendiniz. O dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Nadia: Evet, 2006 yılında TADF’de başkan yardımcısı olarak görev almak benim için dönüm noktası oldu. Bu sayede birçok kültürel program ve ortak etkinliğe katılma fırsatı buldum. Bu çalışmalar sırasında “Bir Millet, İki Devlet” anlayışının ne kadar derin ve gerçek bir bağ olduğunu daha iyi kavradım. Türk ve Azerbaycan halkları arasındaki dil, tarih ve kültür birliği bizim en büyük zenginliğimizdir. Federasyon bünyesinde çalışırken bu kardeşliği Amerikan toplumuna ve Türk olmayan topluluklara da tanıtmayı amaçladım. Amacım, iki toplum arasında dostluk, dayanışma ve kardeşlik köprülerini daha da sağlamlaştırmaktı.

Efe: Günümüzde A.U.S.CC’nin başlıca misyonları ve projeleri neler?
Nadia: Merkezimizin ana misyonu, Amerika’daki farklı kültürler arasında uyum, saygı ve anlayış ortamı yaratmaktır. Biz Azerbaycan ile ABD halkları arasında karşılıklı saygıya dayalı, güçlü dostluk köprüleri kurmak istiyoruz.
Öne çıkan bazı çalışmalarımız şunlardır:
•Karabağ’ın işgaline karşı yıllık protesto ve farkındalık etkinlikleri,
•1918 Azerbaycan Soykırımı’nı anlatan yıllık Times Square konuşmaları,
•Washington D.C.’de kurduğumuz Azerbaycan okul öncesi sınıfı, burada ABD doğumlu çocuklar kendi kültürlerini hikâyeler, müzikler ve dil eğitimiyle öğreniyorlar,
•Birleşmiş Milletler’de düzenlenen Uluslararası Kostüm Yarışması’nda Asya kategorisinde birincilik ödülünü kazanmak.
Ayrıca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in istikrarlı liderliğine destek veriyor ve Heydar Aliyev Vakfı ile ortak etkinliklerde yer alıyoruz. Amacımız, Azerbaycan’ın kültürel ve sosyal başarılarını dünyaya en doğru şekilde yansıtmak.
Efe: Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’den altın madalya aldığınızı biliyoruz. O anı bizimle paylaşır mısınız?
Nadia: Evet, hayatımın en gurur verici anlarından biriydi. Ekim 2019’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Altın Madalya ile onurlandırıldım. Bu ödül sadece bana değil, Amerika’daki tüm Azerbaycan topluluğuna ve kültür merkezimizin çalışmalarına verilen bir takdir niteliğindeydi.
Cumhurbaşkanımızın liderliğine, ülkemizi barış ve refah içinde tutma vizyonuna yürekten inanıyorum. Biz de kültür merkezimiz olarak, Azerbaycan’ın ilerlemesine katkı sağlayacak her adımda bu vizyona destek olmaya devam edeceğiz.

Efe: Son olarak, Amerika’daki Türk ve Azerbaycan diasporasına ne mesaj vermek istersiniz?
Nadia: En önemli mesajım birlik ve bilinçtir. Diaspora yaşamı, kimliğimizi korurken yeni topluma uyum sağlamayı gerektirir. Kültürümüzü unutmadan, bulunduğumuz ülkeye katkı sağlamalıyız. Gençlerimize şunu tavsiye ediyorum:
•Kültürel alışverişi ve karşılıklı anlayışı teşvik edin,
•Gençlerin kökleriyle bağ kurabileceği merkezler oluşturun,
•Eğitim ve temsil konularına yatırım yapın,
•Kendi kültürünüzü gururla yaşatın ama Amerikan kültürünün güzel yönlerini de hayatınıza entegre edin.
Ayrıca, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun dört dönem başkanlığını yürüten Sayın Atilla Pak’a içten teşekkürlerimi sunuyorum. Onun ve yönetim ekibinin rehberliği sayesinde birçok başarıya imza atma fırsatı buldum. Kültür merkezimizde Türkiye, Azerbaycan ve Amerika bayraklarını yan yana dalgalandırıyoruz. Bu bizim kardeşliğimizin ve ortak geleceğimizin sembolüdür.

Efe: Paylaştığınız içten ve ilham verici hikâye için teşekkür ederiz.
Nadia: Ben teşekkür ederim Efe. Türkses Gazetesi’ne de bu birlik ve anlayış misyonumuzu paylaşma fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum.
Belirtilen kategoriye ait hiç video bulunamadı.