. Bilimle toplumu buluşturan yolculuk

Bilimle toplumu buluşturan yolculuk

Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve Bilim İnsanları Derneği’nin Kurucu Başkanı ve TADF eski Başkanı Dr. Değer Tunç, “Hayatım boyunca öğrendiğim en kıymetli şey, bilginin ancak paylaşıldığında anlam kazandığıdır” diyerek gençlere mesaj verdi

  • Oluşturulma Tarihi : 22.09.2025 09:47
  • Güncelleme Tarihi : 22.09.2025 09:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bilimle toplumu buluşturan yolculuk haberinin görseli

Efe Kılıç / Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve Bilim İnsanları Derneği’nin Kurucu Başkanı ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) eski Başkanı Dr. Değer Tunç ile kariyerinden kişisel hayatına, toplumsal mücadelesinden bilimsel başarılarına uzanan önemli bir söyleşi gerçekleştirdik. İzmir’in Urla ilçesinde doğan Tunç, şimdi Amerika’nın önde gelen Türk bilim insanlarından. Gençlere tavsiyelerde de bulunan Tunç, “Genç Türk-Amerikalı mühendis, mimar ve bilim insanlarına en önemli tavsiyem, kendi potansiyellerine güvenmeleri olurdu. Bu ülke gerçekten fırsatlar ülkesi, ancak unutmayın ki fırsatlar yalnızca hazır olanlara gelir” dedi. İşte o söyleşi

ÇOCUKLUK VE AKADEMİK BAŞLANGIÇ

İzmir’in Urla ilçesinde doğdum ve çocukluğum Ege’nin dayanışmacı kültürüyle şekillendi. Dedem kasabanın saygın eczacılarındandı, babam Hulusi Tunç ise İzmir’de Sodium Silikat fabrikası işletiyordu. Babamın bana aşıladığı çalışkanlık ve bilime saygı değerleriyle ilkokulu Urla’da, ortaokulu Gazi Ortaokulu’nda, liseyi İnönü (Namık Kemal) Lisesi’nde okudum. Her yıl okulun İftihar Listesi’ne girerek başarı elde ettim. 17 Şubat 1957’de eğitim için New York’a geldim. Columbia Üniversitesi’ne başlamadan önce NYU’de yabancı öğrencilere yönelik İngilizce kurslarına katıldım. Columbia’dan 1963’te Kimya lisansımı, 1966’da Fairleigh Dickinson Üniversitesi’nden yüksek lisansımı ve 1972’de Rutgers Üniversitesi’nden Kimya doktoramı (Ph.D.) tamamladım. Bu zorlu yıllar, azim ve sabrın önemini bana öğretti.

BİLİMSEL BAŞARILAR VE MESLEKİ YOLCULUK

Johnson & Johnson’da Research Scientist olarak başladığım kariyerimde 25 yıl boyunca Group Leader, Senior Group Leader ve Research Manager olarak görev yaptım. Ardından Pfizer’de 12 yıl Research Manager olarak çalıştım. Bu süreçte 27’si ABD’de olmak üzere 18 ülkede 400’e yakın patent aldım. 36 bilimsel yayınım ansiklopedilerde ve kitaplarda yer aldı. Ortopedi alanındaki buluşlarım yüz binlerce hastanın hayatına dokundu. Pfizer’dan emekli olduktan sonra Poly Medical LLC’yi kurup 10 yıl danışmanlık yaptım ve 47 yıllık aktif meslek hayatımı noktaladım.

MIM SOCİETY’NİN KURULUŞU VE YÜKSELİŞİ

MIM Derneği 17 Ağustos 1970’te kuruldu. O yıl rahmetli Yüksel Oktay’dan gelen bir telefonla Türk mühendisleri bir araya getirecek bir dernek kurma fikrine davet edildim. O dönem hem Johnson & Johnson’da araştırmacı hem de üniversitede doktora öğrencisiydim yine de böyle bir çatıya duyduğum ihtiyaç nedeniyle teklifi kabul ettim. Bir akşam Ebasco şirketinin sigara dumanlı bir odasında toplandık. Toplantıya Yüksel Oktay, Özcan Karacadağ, Tuğrul Önal, Değer Tunç, İbrahim Şanlı, Akdeniz Hiçsönmez ve Engin Kenber katıldı. Belgelerimde bulunan 17 Ağustos 1970 tarihli MIM Yönetim Kurulu 4. toplantı notlarına göre bu yedi isim, ilk üyelik aidatlarını ödeyerek kuruluşu resmileştirdi. O gece uzun uzun derneğin amaçlarını tartıştık. Ben bir bilim insanı olarak, sadece mühendis ve mimarların değil, bilim insanlarının da derneğe dahil edilmesini savundum. Böylece derneğin adı Türk Amerikan Mimar, Mühendis ve İlim Adamları Derneği (MIM Society) olarak belirlendi. Yüksel Oktay ilk başkan, ben ise muhasebeci seçildim. Bu mütevazı başlangıç kısa sürede büyük bir ivmeye dönüştü. MIM, New York–New Jersey bölgesindeki Türk dernekleri arasında öncü konuma geldi. Bilimsel toplantılar, kültürel etkinlikler, sosyal projeler ve milli gün kutlamaları düzenleyerek geniş bir etki alanı yarattı. Örneğin benim başkanlığım döneminde, Nisan 1974’te New York’taki Belmont Plaza Hotel’de Sayın Vehbi Koç ve Dr. Nejat Eczacıbaşı ile düzenlenen buluşma, Türk iş dünyası ile akademi arasındaki köprülerin ilk somut örneklerinden biri oldu.

TADF BAŞKANLIĞI VE TOPLUMSAL MÜCADELE

TADF ile tanışmam 1958’de Columbia’daki öğrencilik yıllarıma dayanıyor. 1975 ve 1976’da TADF Başkanlığı yaptım. Türkiye’ye uygulanan ABD silah ambargosuna karşı yüzlerce Türk vatandaşıyla Washington DC’ye giderek kongre üyeleriyle doğrudan temaslar kurduk. TADF çatısı altında yalnızca Türkiye kökenliler değil, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Kıbrıs gibi farklı coğrafyalardan gelen Türk toplulukları da bulunuyordu. Bu çeşitliliği bir zenginlik olarak gördüm ve ortak değerler etrafında birleşmenin gücünü deneyimledim.

KİŞİSEL HAYAT VE DEĞERLER

Hayatımda en çok etkilendiğim kişi babam Hulusi Tunç’tur. Onun çalışkanlığı, dürüstlüğü ve bilime verdiği önem benim de pusulam oldu. En unutulmaz anım, Johnson & Johnson’da ilk ortopedi buluşumu sunduğumda, o zamanki yöneticimin “biz ortopedi şirketi değiliz” diyerek projeyi reddetmesiydi. Ancak birkaç yıl sonra yeni yönetim bu projeyi en yüksek öncelikli proje ilan etti ve bugün J&J dünyanın en büyük ortopedi firmalarından biri haline geldi. Bu, sabrın ve inancın gücünü gösterdi. Hobilerim arasında fotoğrafçılık, bilimsel dergi okumak, avcılık, trap shooting ve uluslararası seyahatler var. Eşim Günay Hanım ile 62 yıldır evliyiz. Oğlum Feza radyolog, kızım Aysan finans uzmanı (CPA, MBA). Dört torunumuz var ve onlar benim en büyük ilham kaynağım.

DR. DEĞER TUNÇ’TAN ANLAMLI MESAJ

Hayatım boyunca öğrendiğim en kıymetli şey, bilginin ancak paylaşıldığında anlam kazandığıdır. Genç yaşlarımda bana kapılarını açan bu ülkeye, emeğimle ve bilgimle katkı sunmaya çalışırken, köklerimin uzandığı toprakların kültürünü ve değerlerini de daima yanımda taşıdım. Genç Türk-Amerikalı mühendis, mimar ve bilim insanlarına en önemli tavsiyem, kendi potansiyellerine güvenmeleri olurdu. Bu ülke gerçekten fırsatlar ülkesi, ancak unutmayın ki fırsatlar yalnızca hazır olanlara gelir. Disiplinli çalışın, birbirinizi destekleyin ve başarılarınızı bireysel değil, kolektif kazanımlar olarak görün. Bugün geriye dönüp baktığımda görüyorum ki; gerçek başarı, bireysel zirvelere ulaşmak değil, birlikte yükselebilmektir. Gençlerimize tavsiyem; köklerinize bağlı kalın, bilimin ışığını elden bırakmayın ama en önemlisi, birbirinize omuz verin. Çünkü dayanışma, bizim en büyük gücümüzdür. Hayat bana gösterdi ki gerçek başarı yalnızca bilgiyle değil, aynı zamanda karakterle gelir. Dayanışma kültürümüzü koruduğumuz sürece Türk toplumu Amerika’da da dünyada da güçlü bir şekilde var olmaya devam edecektir. TÜRKSES Gazetesi gibi topluma ses olan ve gençlere ilham veren yayınları tüm kalbimle destekliyorum. Bu gazete, bizleri birbirimize bağlayan bir köprü, bir hafıza ve bir umut kaynağıdır. Hep birlikte, daha aydınlık yarınlara yürüyeceğimize inancım tamdır.

TEŞEKKÜR VE GELECEK DİLEĞİ

TÜRKSES’e verdiğiniz bu değerli röportaj için içtenlikle teşekkür ederiz. Bugün MIM Society, Türk-Amerikalı genç bilim insanlarına, mühendis ve mimarlara ilham vermeye devam ediyor. Bu büyük başarının ardında, derneğin temellerini atan kıymetli kurucuların ve özellikle Dr. Değer Tunç’un özverili emekleri unutulmaz bir yer tutuyor. Toplumumuzda herkesin yardımına koşan, herkese kapısını açan ve saygın kişiliğiyle örnek olan Dr. Değer Tunç’a en derin teşekkürlerimizi sunuyoruz. Aynı zamanda, toplumumuzda adeta “büyük abla” olarak görülen eşi Günay Hanım’a da yıllardır verdikleri destek için şükranlarımızı iletiyoruz. Ve elbette, bugün MIM Society’nin bayrağını devralarak geleceğe taşıyan mevcut Başkan Hasan Alp Tekalp’e de çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz.