- Güncel
- 03.07.2025 11:00
Küresel rüzgar enerjisinde geçen yıl sonunda 121,6 gigavat kurulu güç artışı yaşanmasına rağmen, bu miktar 2030’a kadar rüzgar enerjisinde 320 gigavat yıllık artış hedefinin gerisinde kaldı
15 Haziran Dünya Rüzgar Günü vesilesiyle açıklanan veriler, rüzgar enerjisi sektöründe önemli bir ikilemi gözler önüne serdi. Geçtiğimiz yıl dünya genelinde rüzgar enerjisi kapasitesine 121,6 gigavatlık rekor bir ekleme yapılmış olsa da, bu artış Birleşmiş Milletler’in belirlediği iklim hedeflerine ulaşmak için gereken hızın oldukça altında kaldı.
2024 itibarıyla dünyanın toplam rüzgar enerjisi kurulu gücü 1136 gigavata ulaştı. Bu, toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin (4 bin 448 gigavat) önemli bir bölümünü oluştursa da, geleceğe yönelik hedeflerle kıyaslandığında yetersiz kalıyor. 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefi doğrultusunda, sadece rüzgar enerjisinde yıllık 320 gigavatlık bir artış yaşanması gerekiyor. Geçen yılki 121,6 gigavatlık büyüme, bu hedefin üçte birinden biraz fazlasına tekabül ediyor. Geçen yıl yenilenebilir enerjiye eklenen toplam 585 gigavatlık kapasitenin %92,5 gibi ezici bir çoğunluğu rüzgar ve güneşten geldi. Ancak 2030’da ulaşılması planlanan 11,2 teravatlık (11.200 gigavat) toplam yenilenebilir enerji hedefi için mevcut temponun katbekat artması şart.
Hedeflerle gerçekler arasındaki bu büyük farkın arkasında çok yönlü sorunlar yatıyor:
Tedarik Zinciri ve Maliyetler: Ekipman tedarikinde yaşanan küresel aksaklıklar ve artan maliyetler, projelerin yavaşlamasına neden oluyor? Yatırım Ortamı: Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik ve politik belirsizlikler, yatırımcıları tereddütte bırakıyor. Bürokrasi ve İzin Süreçleri: Projelerin hayata geçmesini sağlayan izin süreçlerinin yavaşlığı ve karmaşıklığı, en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Altyapı Yetersizliği: Üretilen enerjinin ulusal şebekelere entegrasyonu, mevcut elektrik altyapısının yetersiz kalması nedeniyle ciddi zorluklar barındırıyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve WindEurope gibi kuruluşlar, bu gidişatı tersine çevirmek için kapsamlı bir yol haritası öneriyor. Öne çıkan başlıklar şunlar: İstikrarlı Politikalar: Hükümetlerin uzun vadeli, öngörülebilir ve istikrarlı enerji politikaları benimsemesi gerekiyor. Altyapı ve Teknoloji Yatırımları: Şebeke altyapısının modernizasyonu, akıllı şebeke teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve verimliliği artıracak yeni nesil rüzgar türbinlerine yatırım yapılması kritik önem taşıyor. Finansman ve İş birliği: Kamu ve özel sektör ortaklıkları güçlendirilmeli, yeşil tahviller gibi sürdürülebilir finansman modelleri teşvik edilmelidir. Bürokrasinin Hızlandırılması: Proje izin süreçlerinin dijitalleşmesi ve basitleştirilmesi, projelerin daha hızlı hayata geçmesini sağlayacaktır. İnsan Kaynağı ve Toplumsal Katılım: Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek ve yerel halkın rüzgar enerjisi projelerine katılımını ve desteğini sağlamak da başarının anahtarlarından biri.
Tüm bu zorluklara rağmen bazı ülkeler rüzgar enerjisi kurulu gücünde başı çekiyor. 2024 sonu itibarıyla ilk 10 ülke ve kurulu güçleri (megavat cinsinden) şu şekilde sıralanıyor:
Sıra Ülke Kurulu Güç (megavat)
1 Çin 521.746
2 ABD 153.152
3 Almanya 72.823
4 Hindistan 48.163
5 Brezilya 32.959
6 İspanya 31.811
7 Birleşik Krallık 30.902
8 Fransa 24.592
9 Kanada 18.376
10 Avustralya 15.288