Batı Nil yayılmaya devam ediyor

Sivrisinekler ve kuşlar tarafından taşınan ve insanlara da bulaşabilen Batı Nil virüsünün Britanya’da ilk kez tespit edilmesinin ardından Nottingham Üniversitesi Küresel Virüs Araştırmaları Merkezi Direktörü Prof. Jonathan Ball konu hakkında açıklamalarda bulundu. Virüsün kuşlar ve sivrisinekler ile taşındığına dikkat çeken Ball, küresel ısınma nedeniyle virüsün yayılma alanını kuzeye doğru genişlettiğini söyledi. Virüsün insana geçmesi durumunda ciddi hastalık belirtileri gösterebileceği bilgisini de aktaran Ball, virüse yakalanmamak için böcek ilacı kullanılması tavsiyesinde bulundu.

150 VAKADAN 1’İ CİDDİLEŞEBİLİR

Hastalığın bazı kişilerde ateşe sebep olabildiğini belirten Ball, 150 kişiden birinde ise daha ciddi sonuçları olabileceğini söyledi. Küresel ısınmayla virüsün giderek kuzeye yayıldığını ve görünme sıklığının artacağını da aktaran Ball, “Batı Nil virüsünün kuşlar ve sivrisinekler olmak üzere iki konakçısı bulunmaktadır. Bazen bu virüs insanlara geçebilir ve hastalığa neden olabilir. Enfekte olan her 10 kişiden yaklaşık ikisi ateş ve benzeri hastalık belirtileri gösterebilir. Ancak bazen, enfekte olan yaklaşık 150 kişiden biri daha ciddi hastalık gösterebilir. Bu, farkında olmamız gereken bir şey, muhtemelen bu tür vakalar giderek artacak. Bu virüslerin çoğunun sivrisineklerde dolaşan virüsler olduğu ve tropik bölgelerde yaygın oldukları bilinir. Ancak küresel ısınma nedeniyle kuzeye doğru yayılma alanlarını genişletiyorlar. Virüsten korunmanın en iyi yolu ise örtünmek ve böcek ilacı kullanmak yani ısırılmaktan kaçınmak” diye konuştu.

KUZEY AMERİKA VE TÜRKİYE’DE DE GÖRÜLÜYOR

İnsanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere neden olabilen ve insanlara sıklıkla enfekte sivrisineklerin sokması ile bulaşan viral bir hastalık olan Batı Nil virüsü, dünya genelinde birçok ülkede 50 yıldan daha uzun süredir görülmektedir. Bir RNA virüsü olan Batı Nil virüsünün yaşam döngüsü içinde ana konağı yabani kuşlar iken, bu kuşlardan kan emen sivrisinekler ile hastalık insanlara ve bazı memeli hayvanlara taşınır. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı verilerine göre hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülmekteyken; 2010 yılından beri Türkiye’de de görülmeye başlandı. Hastalığın 3 ile 14 gün arasında süren kuluçka süresinin ardından ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali, koma görüşebilmekteyken; bakanlığın aktardığı bilgilere göre ise nörolojik hastalık ve ölüm yaşlı hastalarda daha sık görülüyor. Hastalığın herhangi bir aşısı bulunmadığı bakanlık tarafından dile getirilirken, hastalıkta uygulanan tedavinin destek tedavisi şeklinde ilerlediği belirtildi.