Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu sert göçmenlik politikalarının ardından, Amerika’daki göçmen topluluklarında derin ve kalıcı bir endişe oluştu. Bu ortamda, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlileri tarafından durdurulduğunuzda sahip olduğunuz hakları bilmek çok önemlidir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor olmak—göçmenlik durumunuz ne olursa olsun—belirli anayasal haklarla korunmanız anlamına gelir. Bu durum, belgesi olmayan göçmenler için de geçerlidir. Eğer bir kamuya açık alanda—örneğin sokakta, bir parkta ya da evinizin dışında—ICE görevlileri tarafından durdurulursanız, sakin kalmak ve yasaların size tanıdığı hakları bilmek kritik önemdedir. Her şeyden önce, kaçmayın. Panik yapmak ya da olay yerinden kaçmak durumu daha da kötüleştirebilir. Görevliye, “Tutuklanıyor muyum, yoksa alıkonuluyor muyum?” diye sorma hakkınız vardır. Eğer görevli sizi tutuklamadığını söylüyorsa, “O hâlde gidebilir miyim?” diye sorabilirsiniz. Eğer “evet” derse, sakin bir şekilde oradan uzaklaşın. Eğer “alıkonuluyorsunuz” derse, yerinizde kalmanız gerekir, ancak bu durumda da yasal haklarınızı korumaya devam edersiniz.
Susma hakkınız vardır. Nerede doğduğunuz, ABD’ye nasıl giriş yaptığınız veya göçmenlik durumunuz hakkında sorulan soruları yanıtlamak zorunda değilsiniz. “Konuşmamayı tercih ediyorum” diyebilirsiniz. İngilizce bilmiyorsanız, hangi dili konuştuğunuzu belirtme hakkınız vardır.
ICE görevlilerinin sizden göçmenlik belgelerinizi göstermeyi talep etmesi için belirli bir yasal dayanaklarının olması gerekir. Kimliğinizi göstermek zorunda değilsiniz, özellikle de bu belge milliyetinizi açıkça gösteriyorsa. Ancak yalan söylemekten veya sahte belge sunmaktan kesinlikle kaçının. ABD vatandaşı olmadığınız hâlde “vatandaşım” demek gibi yanlış beyanlar ciddi yasal sonuçlara yol açabilir.
Ayrıca, makul olmayan aramalara karşı da yasal koruma altındasınız. ICE görevlileri, siz açıkça izin vermediğiniz sürece üzerinizi veya eşyalarınızı arayamaz. Silah taşıdığınızdan şüphelenmeleri hâlinde yalnızca dış kıyafetleriniz üzerinden bir üst araması yapabilirler. Size arama için onay isteğinde bulunurlarsa, “Aramaya izin vermiyorum” diyerek açıkça reddedebilirsiniz. Eğer yine de sizi ararlarsa, fiziksel direnç göstermeyin, ama yaşananları mümkün olan en kısa sürede not edin.
Eğer gözaltına alınacak olursanız, bir avukatla konuşma hakkınız vardır. Her zaman “Bir avukatla görüşmek istiyorum” deme hakkınız bulunur. Zaten bir avukatınız varsa, bunu belgeyle gösterebilirsiniz. Yoksa, ICE görevlilerinden ücretsiz ya da düşük ücretli avukat listesi isteyebilirsiniz. Ayrıca kendi ülkenizin konsolosluğuyla iletişime geçme hakkınız vardır ve siz talep ederseniz ICE konsolosluğa bilgi vermek zorundadır.
Hiçbir koşulda avukatla konuşmadan belge imzalamayın. ICE görevlileri size haklarınızdan feragat ettiğinizi veya gönüllü olarak sınır dışı edilmeyi kabul ettiğinizi belirten belgeler imzalatmak isteyebilir. Ne imzaladığınızı tam anlamadan atacağınız bir imza, geri dönüşü olmayan sonuçlara, hatta deportasyona (sınır dışı edilmeye) yol açabilir.
ICE ile karşılaşmanız sırasında haklarınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız, yaşananları olduğu gibi yazılı olarak not edin. İsimler, rozet numaraları, söylenen sözler ve yapılan işlemler dâhil tüm detayları kaydedin. Eğer olaya tanıklık eden başka kişiler varsa, onlardan da aynı şekilde not tutmalarını isteyin. Olayı bir avukata veya güvenilir bir göçmen hakları organizasyonuna bildirebilirsiniz.
Unutmayın: Haklarınızı bilmek ve uygulamak ICE’nin her zaman bu haklara saygı göstereceği anlamına gelmese de kendinizi ve çevrenizdekileri korumanın en güçlü yoludur. Bilinç ve hazırlık her zaman bir adımdır.