. Boyun Sağlığı, Sinirler, Damarlar ve Omuriliğin Rolü - Dr. Semih Güngör

Boyun Sağlığı, Sinirler, Damarlar ve Omuriliğin Rolü


  • Oluşturulma Tarihi : 02.10.2025 12:19
  • Güncelleme Tarihi : 02.10.2025 12:19

Değerli Türkses Okurları,

Son dönemlerde bana e-posta ve mesaj yoluyla en çok yöneltilen sorulardan biri boyun ağrıları üzerine oldu. Gerek iş hayatında gerekse günlük yaşamda birçok kişi bu şikâyetle karşılaşıyor. Ben de bu yoğun ilgiye cevaben, boyun bölgesinde yer alan sinirler, damarlar ve omuriliğin nasıl etkilendiğini, boyun ağrılarının nedenlerini ve alınabilecek önlemleri bu yazıda ele almayı gerekli gördüm.

Boynun anatomik önemi yalnızca başı taşıyan bir yapı değildir. İçinde omurga, omurilik, sinir kökleri, kaslar ve damarlar bulunur. Bu nedenle boyundaki en ufak bir sorun hem ağrıya hem de vücudun farklı bölgelerinde yansıyan problemlere neden olabilir. Boyun omurları arasından çıkan sinirler omuz, kol ve ellere uzanır. Disk fıtıkları, kireçlenmeler veya darlıklar bu sinirlere baskı yaptığında ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük görülebilir. “Kolum uyuşuyor” ya da “elimde güçsüzlük var” diyen pek çok hastanın kaynağı aslında boynundaki sinir basısıdır. Boynun yan tarafında şahdamar (karotis) ve omurga çevresinde vertebral arterler bulunur. Bu damarlar beyni ve omuriliği besler. Daralma ya da tıkanma olduğunda baş dönmesi, bulanık görme, hatta felç riski oluşabilir. Bu yüzden tansiyon, kolesterol ve sigara kullanımı gibi damar sağlığını bozan faktörlere dikkat edilmelidir.

Günümüzde en sık rastladığımız nedenlerden biri de “duruş bozukluğu”dur. Telefon ya da bilgisayar başında saatlerce öne eğilmek, kaslarda gerilme ve spazma yol açar. Bu durum boyun ağrısının yanı sıra omuz ve sırt ağrılarını da beraberinde getirir. Yaş ilerledikçe omurilik kanalında daralma (spinal stenoz) görülebilir. Bu durum sadece boyun ağrısı değil, aynı zamanda yürüme bozukluğu, denge kaybı ve kollarda kuvvet azalması gibi ciddi şikâyetlere yol açabilir. Aynı pozisyonda uzun süre kalmak, ağır çanta taşımak, yüksek yastıkta uyumak veya klimaya doğrudan maruz kalmak boyun sağlığını olumsuz etkiler. Bu basit gibi görünen alışkanlıklar, kronik boyun ağrılarının temel sebeplerindendir. Masa başında çalışanlar, uzun süre araba kullananlar, inşaat ve ağır işlerde çalışan göçmen işçiler boyun sorunlarını daha sık yaşar. Ayrıca sporcularda yanlış antrenman teknikleri de boyun yaralanmalarına neden olabilir.

Boyun ağrısıyla birlikte kolda veya elde uyuşma, kuvvet kaybı, dengesizlik, baş dönmesi ya da konuşma bozukluğu varsa, vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Çünkü bu belirtiler damar veya sinir kökenli ciddi bir sorunun habercisi olabilir. Boyun bölgesinde bulunan karotis arterlerde zamanla plaklar oluşabilir. Bu plaklar kan akışını daraltarak baş dönmesi, görme bozukluğu ve en önemlisi felç riskine yol açabilir. Özellikle 60 yaşını aşan, yüksek tansiyon, şeker ya da kolesterol sorunu olan kişilerde bu risk artar. Basit ve ağrısız bir tetkik olan Karotis Doppler Ultrasonu, damarların içini görüntüleyerek daralma oranını ortaya çıkarır. Bu sayede felç riski erkenden anlaşılır ve önleyici tedbirler alınabilir. Özellikle 60 yaş üstünde ve risk faktörleri olan kişilerde bu test hayat kurtarıcıdır. Boyun ağrılarının çoğu basit önlemlerle düzelir. Fizik tedavi, egzersizler, ilaç tedavisi ve kısa süreli istirahat çoğu zaman yeterlidir. Daha ileri vakalarda enjeksiyonlar, sinir blokajları veya cerrahi yöntemler gündeme gelebilir.

- Gün içinde kısa aralar verip esneme hareketleri yapmak

- Ortopedik yastık kullanmak

- Düzenli egzersiz (özellikle yüzme)

- Sigara ve fazla kilodan uzak durmak

- Tansiyon ve kolesterol kontrolü

Basit baş sağa-sola çevirme, omuzları geriye doğru yuvarlama, çeneyi hafifçe göğse yaklaştırma gibi hareketler boyun kaslarını güçlendirir. Ancak ağrıya neden olan zorlamalardan kaçınılmalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yeterli su tüketimi ve stres kontrolü boyun sağlığını koruyan unsurlardır. Çünkü stres kaslarda gerginlik yaratır ve boyun ağrılarını artırır.

Boyun ağrısı çoğu zaman ihmal edilse de aslında çok yönlü nedenleri olan önemli bir sağlık sorunudur. Sinir, damar ve omuriliğin bu kadar yoğun geçtiği bir bölgede ağrıyı küçümsememek gerekir. Erken önlem almak, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek ve gerektiğinde doktora başvurmak boyun sağlığını korumanın en temel yollarıdır.

Sağlıklı kalın.

 

Boyun Sağlığı, Sinirler, Damarlar ve Omuriliğin Rolü
Dr. Semih Güngör
Yazarımız Kim ?

Dr. Semih Güngör

Dr. Semih Güngör, anesteziyoloji ve ağrı tedavisi alanlarında board sertifikasına sahiptir. 2001 yılından bu yana ağrı yönetimi üzerine uzmanlaşmış olup, 2008 yılından beri HSS'te görev yapmaktadır. Dr. Güngör, Cornell Üniversitesi Weill Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesidir. Her hastanın durumunun benzersiz olduğuna inanan Dr. Güngör, ağrı odaklı en yüksek kalitede tıbbi bakım ile kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini savunmaktadır.

Dr. Güngör, hastalıkların doğru teşhis ve tedavisi için en yeni ve ileri düzey tanı teknolojilerini; kişiye özel tıbbi, fizik tedavi, psikolojik ve girişimsel tedavi yöntemleriyle birleştirmektedir. Zamanında, etkili ve kapsamlı bir bakım sunarak Dr. Güngör’ün hedefi, hastaların ağrılarını hafifletmek, yaşam kalitesini artırmak ve en üst düzeyde işlevselliğe ulaşmalarını sağlamaktır.

https://www.hss.edu/profiles/doctors/semih-gungor

https://www.linkedin.com/in/semih-gungor-md-4012861/

https://www.instagram.com/semihgungormd/

https://www.facebook.com/SemihGungorPainManagement/

https://www.facebook.com/semih.gungor.7796/

Semih Gungor, MD. Division of Pain Medicine Hospital for Special Surgery Assistant Professor of Anesthesiology Weill Medical College of Cornell University 
535 East 70th Street New York, NY 10021 
Phone 212 774 2176 
Fax 646 797 8595 www.hss.edu