.
Değerli Türkses Okurları,
Amerika’da yaşarken hepimiz farkında olmadan, omurgamıza karşı en büyük zararı yine biz veriyoruz. Günümüzde omurga sağlığı, farkında olmadan en çok ihmal ettiğimiz alanlardan biri. İş, okul, ev, sosyal medya derken, telefon ve bilgisayar ekranlarının karşısında geçen saatler, bedenimizin taşıyıcı direğini sessizce zorluyor.
New York ve New Jersey gibi büyük şehirlerde yaşayan göçmen topluluk, uzun çalışma saatleri ve yoğun tempolu yaşamın içinde bu tehdidi çoğu zaman fark edemiyor. Klinik gözlemlerim, son 10 yılda duruş bozukluğu, boyun düzleşmesi, bel fıtığı ve omurga deformitelerinin belirgin şekilde arttığını gösteriyor.
Omurga, baştan kuyruk sokumuna kadar uzanan, kemik, disk, bağ ve kaslardan oluşan mükemmel bir yapıdır.
• Servikal Bölge (Boyun): Başın hareketlerini sağlar, sinirlerin beyne giriş ve çıkış yoludur.
• Torakal Bölge (Sırt): Göğüs kafesini destekler, iç organları korur.
• Lomber Bölge (Bel): Yük taşıma ve hareketin merkezidir.
Her bölüm, doğru duruş ve dengeli yüklenme ile sağlıklı kalır. Ancak modern yaşamın duruş alışkanlıkları, bu dengeyi hızla bozar.
Akıllı telefon kullanımının yaygınlaşmasıyla tıp literatürüne giren “text neck” sendromu, başın öne eğilerek uzun süre ekrana bakılmasıyla oluşur. Normal şartlarda başın omurga üzerindeki yükü 4–5 kilogramdır. Ancak baş öne 45 derece eğildiğinde bu yük 20–25 kilograma çıkar. Bu durum:
• Boyun kaslarında aşırı gerginlik,
• Disklerde erken yıpranma,
• Omurilik sinirlerinde baskı,
• Kronik baş ağrısı ve omuz tutulmasına neden olur.
Amerika’daki göçmen toplumumuzda, özellikle kargo, IT, muhasebe, finans ve çağrı merkezi çalışanlarında bu tabloya sık rastlanıyor. Pandemi ve uzaktan çalışmanın etkisi, 2020 sonrası hayatımıza giren uzaktan çalışma ve online eğitim, duruş bozukluklarında patlamaya yol açtı. Çocuklar saatlerce bilgisayar başında ders dinledi, yetişkinler evin mutfak köşesinde kurdukları geçici ofislerde çalıştı. Masa yüksekliği, sandalye ergonomisi ve ekran mesafesi çoğu zaman doğru ayarlanmadı.
Çocuk ve gençlerde erken uyarı sinyallerinde, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken bazı belirtiler:
• Omuzların sürekli öne düşmesi
• Çocuğun cihaz kullanırken başını öne eğmesi
• Yürürken kambur görünüm
• Uzun süre ayakta durmakta zorlanma
Bu işaretler, erken yaşta başlayan duruş bozukluğunun habercisi olabilir.
Doğru müdahale yapılmazsa, ilerleyen yaşlarda omurga cerrahisi kaçınılmaz hale gelebilir.
New Jersey ve New York’taki göçmenlerin büyük kısmı masa başında çalışıyor. Ofis çalışanlarında görülen “Gizli” hasarlar ise
saatlerce oturmak, bel ve boyun kaslarını zayıflatır, omurga disklerine baskı yapar.
Laptop ile çalışmak, ekranın daha aşağıda kalmasına sebep olarak başın öne eğilmesini kaçınılmaz hale getirir.
Çoğu zaman:
• Tekrarlayan bel ağrısı,
• Omuz ve boyun tutulması,
• El ve bileklerde uyuşma gibi belirtiler görülür.
Bu şikâyetler erken dönemde önlem alınmazsa kronikleşir.
Bizim toplulukta omurga sorunlarının artmasının bazı özel sebepleri var:
1. Fazla mesai kültürü – Daha uzun saatler çalışma eğilimi.
2. Yanlış ev mobilyası kullanımı – Mutfak sandalyesinde saatlerce laptop ile çalışma.
3. Sağlık sigortasına erişim sorunu – Kontrol ve tedavinin ertelenmesi.
4. Yoğun araç kullanımı – Özellikle kargo ve taksi şoförlerinde bel ağrısı.
Basit Ama Etkili Koruma Yöntemleri
1. Ekran Göz Hizasında Olmalı – Başın öne eğilmesini önler.
2. 30–30 Kuralı – 30 dakikada bir, 30 saniye kalkıp esneme.
3. Telefon Kullanımı – Mesaj yazarken telefonu göz hizasına kaldırmak.
4. Egzersiz – Boyun, omuz ve bel kaslarını güçlendiren hareketler.
5. Ergonomik Ekipman – Bel destekli sandalye, ayarlanabilir masa.
Tedavi yönteminde erken dönemde:
• Fizik tedavi
• Postür düzeltici aparatlar
• Egzersiz programları ile başarı oranı çok yüksek.
Tedavi yönteminde ileri vakalarda:
• Minimal invaziv cerrahi
• Robot destekli omurga ameliyatları
Amerika’da uygulanmaya başlanan bu yöntemler, iyileşme süresini yarı yarıya kısaltıyor.
Omurga sağlığı, genç yaşlarda kolayca göz ardı edilir çünkü ağrılar genellikle yavaş yavaş başlar. Ancak tedbir alınmazsa, bugün basit görünen bir duruş bozukluğu yarın ameliyat masasına taşıyabilir. Özellikle gençler, uzun süreli bilgisayar ve telefon kullanımının etkilerini yıllar sonra hissetmeye başlar. Bu nedenle omurga sağlığını korumak, “ileride” değil “şimdi” başlanması gereken bir yatırımdır.
Toplum Olarak New York ve New Jersey’deki Türk göçmen topluluğu olarak bu konuda bilinçlenmek zorundayız daha fazla farkındalık yaratmalıyız. Evde, okulda, iş yerinde duruş sağlığını koruyacak önlemleri bir lüks değil, zorunluluk olarak görmeliyiz. Çocuklarımızı, ekran başında kamburlaşan değil, dik duran, aktif ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirmek elimizde. Bunun için sadece bireysel çaba değil, aile içi destek ve toplumsal bilinç gerekiyor.
Omurga, yaşam boyu bize hizmet eden en sadık yapıdır. Ona bakmak, yükünü hafifletmek ve gerektiğinde desteklemek bizim sorumluluğumuzdur. Bugün ekran karşısında geçirdiğimiz her dakika, gelecekteki yaşam kalitemizi şekillendiriyor. Omurganız ne kadar güçlü olursa, hayata karşı duruşunuz da o kadar sağlam olur.