Dünya, stratejik iş birliklerinin kaçınılmaz hale geldiği yeni bir döneme giriyor. Bu süreçte en dikkat çekici gelişmelerden biri, ABD’nin 45. Başkanı Sn. Donald J. Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yeniden kurulan yakın ve samimi diyaloğun işaretleridir.
İki liderin son görüşmesi yalnızca diplomatik değil tarihi dostluklara ve ortak vizyonlara dayanan bir iş birliğinin yeniden güçlendiğini gösterdi. Başkan Trump, Türkiye’nin NATO’daki rolüne ve bölgesel gücüne dikkat çekerken, Sayın Erdoğan da ABD ile olan köklü bağlarımızı vurguladı. Her iki taraf da ilişkilerin daha ileri taşınması konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Önümüzdeki haftalarda savunma sanayi, enerji, teknoloji ve tarım alanlarında önemli anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Türkiye’nin üretim gücü ile ABD’nin teknoloji altyapısının birleşmesi sadece iki ülkenin değil bölgenin de istikrarına katkı sunacaktır. Yakında iki ülke daha çok iletişimde bulunacak bunun bir parçası olmanın gururunu yaşıyorum.
İki Liderlerin yakınlaşması kadar halkların dayanışması da önemli. Amerika’daki Türk toplumu, bu ilişkilerin toplumsal zemini açısından büyük değer taşıyor. Kültürel bağlarımız medya diplomasisi ve sivil toplum etkileşimi kalıcı dostluklar için kritik önemde. Dolayısıyla Amerika Türk toplumu olarak artık daha çok Amerika iş toplantılarına davetlerine katılım sağlanması lazım.
Amerika’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın birlik içinde hareket etmeleri dernekler ve vakıflar aracılığıyla kültürel bağlarımızı güçlendirmeleri ve Türkiye’nin sesini birlikte yükseltmeleri gerekir. Biz burada ne kadar güçlü olursak, Türkiye dünyada o kadar güçlü görünür.
Biz birlikte olmak ve güçlenmek zorundayız. Birbirimize sahip çıkarsak Türk-Amerikan dostluğu da daha sağlam temeller üzerine taşırız ve hep birlikte, Türkiye’nin Amerika’daki güçlü sesi olmaya devam ederiz.