.
Merhaba değerli Türk-Amerikalılar,
Kıymetli TÜRKSES okurları,
Amerika’da yaşayan biz Türklerin en güçlü dayanaklarından biri hiç şüphesiz derneklerimizdir. Onlar sadece tabelası olan kurumlar değil, kimi zaman bir dost eli, kimi zaman da memleket kokusudur. Hele bir bayram sabahı dernekte pişen çayın kokusu burnunuza geldiğinde, işte o an anlarsınız buralardaki derneklerin ne kadar kıymetli olduğunu.
Bugün, Amerika’daki Türk toplumunun birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Derneklerimizin tarihini bilmek, aslında geleceğimizi daha sağlam kurmak demektir. Çünkü bizler köklerimizi unutmadıkça, bulunduğumuz topraklarda daha gür bir sesle var olabiliriz.
Hiç düşündünüz mü, bu dernekler nereden doğdu, neler yaptı ve bugün bize nasıl bir miras bıraktı? Yüz yıl öncesinin göçmenlerini hayal edin. Ne telefon vardı ne sosyal medya. Birbirine tutunmanın en kolay yolu bir araya gelip dernek kurmaktı. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Türk Teavün Cemiyeti gibi ilk yapılar hem burada yaşayanlara el uzattı hem de memleketteki ihtiyaçlara destek oldu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Türkiye’ye gönderilen yardımlar hala dilden dile anlatılır.
Zamanla kültürel amaçlı dernekler doğdu. 1933’te kurulan New York Kültürel İttifakı, Türk Yetiştirme Yurdu Derneği gibi yapılar “biz buradayız” diyebilmenin adımlarını attı. Bugün ise Amerika genelinde yaklaşık üç yüz Türk derneği bulunuyor. Bu derneklerin önemli bir kısmı da çatı kuruluşlar altında birleşmiş durumda. 1956’da New York’ta kurulan Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, altmışı aşkın üyesiyle hala dimdik ayakta. 1979’da Washington’da kurulan ATAA bugün elliden fazla üyesiyle varlığını sürdürüyor. Daha geniş bir yelpazeyi kapsayan Turkic American Alliance ise Türk dünyasını bir araya getiren önemli bir yapı.
Derneklerimizin çalışmaları saymakla bitmez. Kültürümüzü yaşatıyorlar, festivaller, konserler, sergiler düzenliyorlar. Türk Günü Yürüyüşü gibi etkinlikler binlerce kişiyi bir araya getiriyor. Çocuklarımız için Atatürk Okulu gibi kurumlarla dilimizi, tarihimizi ve kültürümüzü yeni nesillere aktarıyorlar. Bir sağlık sorunu ya da bir resmi işlemde hep yanımızda oluyorlar. Toplumsal görünürlüğümüzü artırıyor, siyasetten medyaya kadar Türk toplumunun sesini daha gür duyuruyorlar. Spor kulüplerinden musiki cemiyetlerine, doktor ve mühendis derneklerinden gençlik oluşumlarına kadar birçok köprü kuruyorlar.
Siz değerli okurlara şunu söylemek istiyorum, derneklerimizi desteklemek, aslında kendimizi desteklemektir. Üye olmak, gönüllü olmak, bir etkinlikte yer almak. Bunların hepsi bu güçlü yapının bir parçası olmamızı sağlar. Hep birlikte attığımız her adım, çocuklarımızın geleceğine bırakacağımız en büyük mirastır.
Ne kadar güçlü bir topluluk olursak hem burada hem de memlekette o kadar etkili oluruz. Çünkü diaspora demek, köklerini unutmadan, yeni topraklarda dimdik durabilmek demektir. Gelin, hep beraber bu mirası yaşatalım ve büyütelim.
Saygı ve sevgiyle.