Oy Vermek Güçtür: New Jersey’den Başlayıp ABD Genelinde Görünür Olmak

Saygıdeğer okurlarımız selamlar,

New Jersey Valilik yarışı yaklaşırken, eyaletin gündeminde ekonomi, eğitim ve güvenlik kadar önemli bir başlık daha var. Katılım.

Türk-Amerikan toplumu olarak uzun süredir siyasette etkimizi yeterince hissettiremiyoruz. Oysa bu seçim, yalnızca adaylar için değil, bizim ne kadar örgütlü ve bilinçli bir toplum olduğumuzu göstermek için de bir dönüm noktası olabilir. Artık mesele sadece oy kullanmak değil, yaşadığımız bu ülkenin geleceğinde Türk toplumunun da söz sahibi olmasını sağlamak.

Demokrat aday Mikie Sherrill, New Jersey 11. Kongre Bölgesi’ni temsil eden bir kongre üyesi ve eyaletin son yıllarda en dikkat çeken siyasi figürlerinden biri. ABD Donanması’nda helikopter pilotu olarak görev yaptıktan sonra federal savcı olarak çalıştı. Siyasete güven, hesap verebilirlik ve fırsat eşitliği temalarıyla girdi. Kongre’de görev yaptığı süre boyunca eğitim fonlarının artırılması, sağlık hizmetlerine erişimin genişletilmesi ve altyapı yatırımlarının hızlandırılması gibi konularda aktif rol aldı. 2025 Valilik yarışında da aynı çizgisini sürdürüyor. Ekonomik yükü azaltmak, orta sınıfı güçlendirmek ve devlet kurumlarını daha şeffaf hale getirmek. Sherrill, özellikle kadın girişimciler, göçmen aileler ve küçük işletmeler için vergi kolaylıkları içeren politikalar öneriyor. New Jersey’de artan yaşam maliyetleri ve konut krizine karşı “eyalet çapında konut erişimi” programını savunuyor. Kamu güvenliği konusunda hem polis teşkilatının modernizasyonunu hem de toplumsal adalet reformunu birlikte destekliyor. Kısacası Sherrill, ekonomik olarak merkezde duran ama sosyal politikalarda ilerici bir çizgiyi temsil ediyor. Seçmen gözünde onu ayıran en belirgin özellik, “sert söylem değil, sonuç odaklı” bir liderlik anlayışı.

Cumhuriyetçi aday Jack Ciattarelli, New Jersey siyasetinin deneyimli ve tanıdık bir ismi. Eyaletin Somerset County bölgesinden gelen Ciattarelli, özel sektörde girişimci olarak edindiği tecrübeyi siyaset sahnesine taşıdı. New Jersey Eyalet Meclisi’nde görev yaptığı dönemde, özellikle vergi reformu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve küçük işletmelerin desteklenmesi konularında aktif çalıştı. 2021 Valilik seçiminde mevcut Vali Phil Murphy’e karşı yarışmış, seçimi az farkla kaybetmişti. Bu kez yeniden aday olarak sahada. Kampanyasının merkezinde, yüksek vergilerle mücadele, bütçe disiplini ve yerel ekonominin canlandırılması yer alıyor. Ciattarelli, New Jersey’nin ülke genelinde en yüksek emlak vergisine sahip eyaletlerden biri olmasını sert biçimde eleştiriyor ve bu yükü azaltacak düzenlemeler öneriyor. Eğitim politikalarında merkezi yönetim yerine yerel okul bölgelerinin söz sahibi olmasını savunuyor. Ailelerin eğitim kararlarında daha etkin olmasını istiyor. Kamu güvenliği konusunda da sert bir çizgide, polisin yetkilerinin korunması, göçmenlik politikalarının sıkılaştırılması ve eyaletin “sığınak şehir” statüsüne son verilmesi gerektiğini savunuyor. Siyaset tarzı bakımından doğrudan, hesap verebilir ve mali konularda muhafazakar bir lider profili çiziyor. Kendini “devletin değil, vatandaşın hizmetkarı” olarak tanımlıyor.

Bu iki adayın politikaları arasında belirgin farklar var. Ancak asıl mesele, Türk-Amerikan seçmeninin artık “seyirci” değil, “belirleyici” olması. New Jersey’de yaklaşık 15 bin Türk kökenli seçmen bulunuyor. Bu rakam bazı bölgelerde seçim sonucunu değiştirebilecek kadar güçlü. Siyasetçiler, kimin sesine kulak vereceklerini, kimlerin sandığa gidip gitmediğine bakarak belirliyor. O yüzden oy vermek, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir toplumun saygınlık göstergesidir.

Bir toplumun gücü yalnızca sandıkta değil, ekonomideki varlığında da ölçülür. New Jersey’de bu ilişki en net şekilde inşaat ve kamu projeleri alanında görülüyor. Çünkü siyasette alınan her karar, sonunda bir ihaleye, bir altyapı planına, bir iş imkanına dönüşüyor. Yani “oy” dediğimiz şey, sadece pusulada atılan bir işaret değil, bütçenin, yatırımın ve fırsatın yönünü belirleyen ilk tuğla.

New Jersey eyaleti her yıl inşaat, altyapı, köprü ve yol onarımları için yüz milyonlarca dolarlık kamu projesi ihale ediyor. Bu projeler yalnızca ekonominin nabzını tutmuyor, aynı zamanda Türk-Amerikan girişimcilerinin de iş dünyasında yer bulma kapasitesini şekillendiriyor. Bir bakıma, sandıkta verilen oy, şantiyede atılan ilk kazığa kadar uzanıyor. Bu nedenle kamu ihaleleri, siyasetin gündeminde olduğu kadar toplumumuzun ekonomik geleceği açısından da belirleyici bir yere sahip.

Eyalet yönetimi, 2025 yılı içinde köprü, tünel ve altyapı onarımları için milyonlarca dolarlık proje ilan etti. Ayrıca HVAC sistem yenileme, bina tadilatları ve kamu tesislerinin bakım işleri de yeni ihaleler arasında. Bu ihaleler, mühendislik ve müteahhitlik firmaları kadar taşeron, danışman, denetçi ve tedarikçi şirketler için de büyük bir fırsat sunuyor. Ancak yapılan analizlere göre, kamu ihalelerinde belli grupların ağırlığı korunuyor. Farklı ve kökenlerden gelen firmaların bu alanlarda yer bulması ise oldukça sınırlı. Bu nedenle eyalet meclisinde, ihalelerde adalet ve çeşitliliği artıracak reformlar gündemde. Bunlardan biri olan S4028 Yasası, devlet projelerinde kısmi ödemelerde tutulan teminat oranını %2 ile sınırlamayı hedefliyor. Ayrıca, malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalar ve tedarik krizlerine karşı yüklenicilerin “adil düzenleme (equitable adjustment)” hakkının güçlendirilmesi planlanıyor. Yeni dönemde kamu projelerinin daha şeffaf ve küçük işletmeler lehine ilerlemesi için “NJSTART” adlı elektronik ihale sistemi yaygınlaştırılıyor.

Tüm bu gelişmeler, Türk-Amerikan toplumu için yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir fırsat anlamına da geliyor. Çünkü ekonomide var olan, siyasette de duyulur hale gelir. Türk işletmeleri, mühendisleri ve girişimcileri kamu projelerinde daha fazla yer almalı, eyalet ihalelerini yakından takip etmeli ve rekabet gücünü artırmalıdır. Böylece hem topluluğumuzun emeği değer bulur, hem de politik temsil gücümüz güçlenir.

New Jersey Valilik seçimleri 4 Kasım 2025 Salı günü yapılacak. Erken oy kullanma dönemi 25 Ekim ile 2 Kasım tarihleri arasında, kayıt için son tarih ise 14 Ekim 2025. Adayları yakından tanımak, fikirlerini sorgulamak ve taleplerimizi açıkça dile getirmek her zamankinden daha önemli. Sandığa gitmemiz siyasi tercihten ziyade Türk-Amerikan Toplumumuz için bir sorumluluğumuzdur. Çünkü oy vermeyen toplumlar başkalarının kararlarına razı kalır, oy kullanan toplumlar ise kendi geleceğini belirler.

Türk-Amerikan toplumu yıllardır kültürel, sosyal ve ekonomik çalışmalarıyla saygı kazandı. Şimdi bu birikimi siyasi güce dönüştürmemizin zamanı. New Jersey’de atılacak her adım, Amerika genelinde yankı bulacaktır. Gerçek güç, bir araya gelmeyi bilen toplumların elindedir ve o güç, sandıkta başlar.

Selam ve saygılarımla,

Oy Vermek Güçtür: New Jersey’den Başlayıp ABD Genelinde Görünür Olmak